NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ
حَدَّثَنِي
يَحْيَى
أَنَّ الْحَضْرَمِيَّ
بْنَ لَاحِقٍ
حَدَّثَهُ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
الْمُسَيِّبِ
عَنْ سَعْدِ
بْنِ مَالِكٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ
يَقُولُ لَا
هَامَةَ
وَلَا
عَدْوَى
وَلَا
طِيَرَةَ وَإِنْ
تَكُنْ
الطِّيَرَةُ
فِي شَيْءٍ
فَفِي
الْفَرَسِ
وَالْمَرْأَةِ
وَالدَّارِ
Said b. Mâlik'den
(rivayet olduğuna göre; Rasûlullah (s.a.v.);
"(Uğursuzluk
getiren bir) baykuş da yoktur, (kendiliğinden zuhur eden bir) hastalık
bulaşması da yoktur, uğursuzluk da yoktur. Eğer bir şeyde uğursuzluk olursa (o
da sert başlı) atta, (isyankâr) kadında ve (dar) evde olur" buyurmuş.
Ayrıca bu hadis Ahmed
b. Hanbel, II, 289, VI, 150, 240, 246. da var.
İzah, 3925 te.